
Tiroid Nodülleri ve Kanser Endişesi: Uzmanlardan Önemli Açıklamalar
Tiroid bezi, boynun ön tarafında yer alan ve hormon salgılayarak vücut fonksiyonlarını düzenleyen kelebek şeklinde bir organdır. Bu bezde oluşan nodüller, birçok kişide kanser endişesi yaratmaktadır. Ancak uzmanlara göre, tüm tiroid nodüllerinin yalnızca %5’i kansere dönüşmektedir ve hastalık ilerlemedikçe belirgin belirtiler göstermemektedir.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ersan Eroğlu, Tiroid Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli bilgiler paylaşarak, toplumda yanlış algıları gidermeye yönelik açıklamalarda bulundu.
Tiroid Nodülleri Kadınlarda Daha Sık Görülüyor
Tiroid nodülleri, tiroid bezinin en yaygın hastalıklarından biri olup, genellikle iyi huylu seyretmektedir. Kadınlarda daha sık görülmesine rağmen, erkeklerde kansere dönüşme riski daha yüksektir. Yapılan araştırmalara göre, ultrason ile değerlendirilen bireylerin %50-70’inde tiroid nodülü tespit edilmektedir. İyot eksikliği olan bölgelerde bu oran %90’a kadar çıkabilmektedir.
Her Tiroid Nodülü Kanser Değildir!
Her tiroid nodülü kanserle ilişkilendirilmemelidir. Ancak 20 yaş altı ve 70 yaş üstü bireylerde, özellikle erkeklerde kanser riski 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü veya basıya bağlı öksürük gibi belirtiler gösteren, 4 cm’den büyük nodüllerin malign olma ihtimali daha yüksektir.
Tıpkı diğer kanser türlerinde olduğu gibi, erken tanı tiroid kanserinde de hayati önem taşımaktadır. Erken teşhis edilen vakalarda, yalnızca tiroid bezinin alınmasıyla tamamen tedavi sağlanabilir ve ek tedavilere gerek kalmaz. Geç tanı durumunda ise hastalık yayılabilir, cerrahi işlemler daha kapsamlı hale gelebilir ve radyoaktif iyot tedavisi gerekebilir.
Aile Geçmişi Olanlar Yılda Bir Kontrol Yaptırmalı
Tiroid nodülleri genellikle elle hissedilemeyecek kadar küçük olabilir. Bu nedenle, özellikle ailesinde tiroid hastalığı geçmişi bulunan veya radyasyona maruz kalmış bireylerin yılda bir kez ultrason ile kontrol yaptırmaları önerilmektedir. Şüpheli nodüller tespit edildiğinde, kesin teşhis için ultrason rehberliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılmaktadır.
Modern Cerrahi Tekniklerle Ses Telleri Korunuyor
Tiroid kanseri ameliyatlarında, günümüz teknolojisi sayesinde ses telleri zarar görmeden operasyon gerçekleştirilebilmektedir. Sinir monitörizasyon cihazları ile ses telleri korunurken, kanamayı önleyen özel enerji cihazları kullanılarak operasyon süresi kısaltılmaktadır. Robotik cerrahi teknikleri sayesinde boyunda kesi olmadan minimal invaziv ameliyatlar da yapılabilmektedir.
Tiroid kanserleri genellikle çevre lenf bezlerine yayılma eğilimindedir. Bu nedenle, metastatik lenf bezleri tespit edilen hastalarda, tiroid ameliyatına ek olarak boyun lenf bezi temizliği de yapılmaktadır. Ameliyat sonrası kemoterapiye gerek duyulmaz; hastalar, radyoaktif iyot tedavisi ile takip edilir.
Tedavi sonrası süreçte hastalar ömür boyu tiroid hormonu takviyesi almalı ve düzenli kontrollerini aksatmamalıdır. İlk 5 yıl boyunca kan testleri ve ultrason ile hastalar yakından izlenmektedir.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)